Çarşamba, Nisan 04, 2012

Celbiniz Var: Başka Bir Boyuttan Çağrılıyorsunuz


"When you go summoning extra-dimensional entities, there are certain precautions you should be sure to take. For starters, you can forget garlic, bibles and candles: they don't work. Instead, you need to start with serious electrical insulation to stop them from blowing your brains out through your ears." 
The Jenifer Mourge - Charles Stross, s.47.

Bir cümleler ile Stross Loundry serisinin ikinci kitabında çok boyutlu şahsiyetleri boyutumuza celp etmenin inceliklerini anlatıyor. Tabi ki davete icap edecek meşum şahsiyetlerin ne menem varlıklar olacağı malumunuz. Stross bu anlatımı ile eski usuller tamamen çöpe atmış gibi dursa da, elektrik akımları, iblis kovucu yazılımların yanı sıra yerlere çizilmiş pentagramlardan vazgeçmiyor.



Stross'un öykülerindeki temel yaklaşımı bilgisayar yazılımlarının yardımı ile büyü yapılabilmesi üzerine. Aynı zamanda tersi de doğru. Bu söylemin temel taşını ise Alan Turing'in "Farklı Zaman-Boyutlu Celp için Eşlenik Safhalı Temel Prensipler" (Phase Conjugate Grammars for Extra-Dimensional Summoning, yani çevirim rezalet) teorisinin sayesinde bilgisayarların gerekli algoritmayı çalıştırabildiği varsayımı var. Bu teori halk arasında "Turing-Lovecraft Teorisi" de olarak biliniyor. Tabi ki iyi bir işlemci tercih edilen bir unsur :)

Sackville Manchester'da Alan Turing, Başar ve ben


Öykülerde bilgisayarın, teknolojinin, okültizmin, Ktulhu'nun ve büyünün bu şekilde harmanlanması benim çok hoşuma gitmişti. Tembellik zor zanaat halen serinin ikinci kitabını okuyorum ama bir buçuk kitaptan sonra bile rahatça Stross'un kullandığı bu tarzın çok zekice olduğunu söylüyorum. Tabi ki şunu da kabul etmem lazım casusluk kitaplarına olan hayranlığını açıkca belirten Stross'un edebi yönü biraz zayıf. Seri Terry Pratchett, James Bond ve Ktulhu'nun karışımı. Oldukça da güzel bir karışım ama eksiklikleri de var.




Bu eksiklikler ve bu yılki Arthur C. Clark ödülleri üzerine Kansu'nun gönderdiği başlıklardan bir kaç bir şey daha karalayacağım ama o üç beş güne.

Hiç yorum yok: